21 ŞUBAT DÜNYA ANADİL GÜNÜ AÇIKLAMASI
Tarih: 21.02.2022 | Okunma Sayısı: 501

1996 yılında kabul edilen Dil Hakları Evrensel Bildirgesi, insan haklarına dair en temel metin olan İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’ne atıfta bulunarak, “bütün halkların eşit dil haklarına sahip olduğunu”, “herkesin kamusal alan içindeki tüm faaliyetlerini kendi anadilinde yürütme hakkına sahip olduğunu” ve “tüm halkların üzerinde yaşadıkları toprak parçası içerisinde kendi anadillerini resmi olarak kullanma hakkına sahip olduğunu” belirtir.

Ancak gerek ülkelerin yasalarında gerekse de uygulamalarında dil haklarına riayet edilmediği ve birçok dilin bilinçli bir şekilde yok edildiği veya unutulmaya terk edildiği bilinmektedir.

 UNESCO, tüm dünyada dilsel farkındalığı arttırmak, hükümetlerin dil haklarına saygılı olmalarını teşvik etmek ve dilsel çeşitliliği korumak amacıyla 21 Şubat gününü 1999 yılından beri, Dünya Anadil Günü olarak ilan etmiştir. 

Anadil ’in önemi; bir insanın hiçbir eğitime tabi tutulmaksızın ailesi, çevresi ve toplumu aracılığı ile öğrendiği dil, anadili olarak tanımlanmaktadır.

UNESCO’nun “If you don’t understand, how can you learn?” (Anlamazsanız nasıl öğrenebilirsiniz?) başlıklı raporuna göre dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 40’ı anadilinde eğitim görmüyor. UNESCO, öğrencilerin toplumda dezavantajlı durumda kalmalarını engellemek için anadilde görülecek 6 yıllık bir eğitimin ‘elzem’ olduğuna dikkat çekiyor.

BM Çocuk Hakları Sözleşmesinde de açıkça belirtildiği gibi bireylerin anadilinde eğitim alması en temel insan haklarından olduğu kadar, bireylerin kendi anadilinde eğitim görmesinin engellenmesi de en büyük insan hakkı ihlallerinden birisi olarak kabul edilmektedir.

Çok dilliliğin ve kültürlülüğün en güzel örneklerinden biri de Mezopotamya ve Anadolu toraklarıdır. Bu topraklarda yaşayan dillerin varlığının sürdürülmesi ve bilimsel temelde bir eğitimin önünün açılması gerekmektedir.

Demokratik bir hukuk devletinden beklenen yegâne davranış, halkının meşru taleplerini karşılamak ve bunu yasal güvenceye bağlamaktır.  

 

 Anadolu ve Mezopotamya toprakları tarihsel olarak birçok kültüre, dile ve medeniyete beşiklik yapmıştır.

 Ana dilinde eğitim talebi  maalesef ırkçılığın saldırısına maruz kalmaktadır. Ana dilde eğitime karşı gelmek, bilime karşı gelmektir.

 

 Sadece eğitim dilinin değil bütün kurum ve kuruluşlarda; sağlıkta, belediyelerde ana dilin önünün açılması gerekmektedir.   Bu istek ve dileklerle bütün halkların Dünya Anadili Günü’nü kutluyoruz.

ETKİNLİK TAKVİMİ

21.11.2024
AV. SERDAR GÜNAKIN
BARO BAŞKANI

© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.