5 Nisan Avukatlar Günü Çerçevesinde 06.04.2016 Tarihinde Mydonos Cafe’de Avukatlar Günü programına meslektaşlarımızın katılımı ile gerçekleştirildi.
Değerli Meslektaşlarım
Şahsım ve Ağrı Barosu Yönetim Kurulu adına hepinizi saygı ile selamlıyorum.
Geçtiğimiz yıl bir araya gelemediğimiz 5 Nisan Avukatlar Günü etkinliklerini, bu yıl birlikte kutlamanın mutluluğu içerisindeyiz. Yargının temel ve vazgeçilmez saç ayağında olan savunmanın bu anlamlı gününde bir arada bulunmamız ziyadesiyle önemli ve anlamlıdır.
1958 yılından bu yana her 5 Nisan günü, Avukatlar Günü olarak kutlanmaktadır. Avukatlık mesleği dünyanın en kutsal ve en kadim mesleğidir. Avukatlar da toplumların, halkların ve bireylerin savunma hakkının yılmaz temsilcileridir. Toplumda; hukuka, eşitliğe ve adalete duyulan güvenin en yüksek düzeyde olmasında ve özgürlüklerin hukuk önünde adaletli bir şekilde kullanılmasında avukatlık mesleğinin vazgeçilmez bir yeri vardır.
Savunmanın bu ülkede maalesef hak ettiği konumda olmadığı, sistem olarak avukatlara ve avukatlık mesleğine yönelik bakış açısının çok sorunlu olduğu, yer yer dışlayıcı bir yaklaşımın egemen olduğu, avukatların çok basit iddialar karşısında derhal soruşturma/kovuşturmalara maruz kaldığı, hepimizin malumdur.
Avukatlık Kanunu’nun 1. maddesinde yer alan ve savunmanın bağımsızlığı ile avukatlık mesleğinin serbestliğine vurgu yapan “… Avukat, yargının kurucu unsurlarından olan bağımsız savunmayı serbestçe temsil eder” şeklindeki düzenlemeye rağmen biz avukatlar, mesleğin doğasından kaynaklanan haklarımızı kullanmayı zorlaştıran uygulamalarla sıklıkla karşı karşıya kalmaktayız. Ancak bu uygulamaların son günlerde artarak devam etmesi ve ciddi boyutlara varması, meslek örgütleri olarak ve ayrıca avukat olarak bizleri kaygılandırmaktadır. Zira sadece geçtiğimiz Mart ayında, Cizre’de faaliyet yürüten meslektaşımız Av. Filiz ÖLMEZ güvenlik kuvvetlerince kimliği bilinmesine rağmen özellikle darp edilmiştir. Adana Barosu Başkanı Av. Mengücek Gazi ÇITIRIK tamamen barışçıl nitelikteki yürüyüşte polisin biber gazlı müdahalesine maruz kalmıştır. İstanbul Barosu üyesi 9 meslektaşımız hukuka aykırı bir şekilde gözaltına alınmış ve mesleki faaliyetleri soruşturma konusu yapılmış, akabinde 4 meslektaşımız tutuklanmıştır. Mesleğimize ve meslektaşlarımıza dönük saldırılara bir yenisi eklenmiş; İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan meslektaşlarımızla ilgili basın açıklaması yapmak isteyen meslektaşlarımıza polis müdahale etmiş ve bu müdahalede meslektaşımız Av. Zeycan BALCI’nın kaburgası kırılmıştır. Daha öncesinde Balıkesir Barosu üyesi meslektaşımız Mehmet Volkan Kıvanç, Siirt Barosu üyesi meslektaşımız Mehmet Nezir OKUR uğradıkları silahlı saldırıda hayatını kaybetmiştir. Yine bir Avukat ve bir Baro Başkanı olarak görevini yerine getirirken katledilen Av. Tahir Elçi’nin aramızdan ayrılışının hepimizi derinden yaraladığı aşikârdır. Bu vesile ile Tahir ELÇİ dosyasında ise hiçbir esaslı gelişmenin sağlanmadığını da tekrar hatırlatmak isteriz.
Savunmanın bu gününde elbette meslek sorunlar önceliğimizdir. Ancak başta bölgemiz olmak üzere ülkemizin tamamına yayılmış şiddet sarmalı ve bununla birlikte mevcut siyasal/toplumsal hadiseleri de görmezlikten gelemeyiz. Geçtiğimiz yıllarda eksikleri olsa da toplumun geniş kesiminin desteğiyle yürütülen çözüm süreci çalışmaları ve bu eksende yapılan barış görüşmelerinin rafa kaldırılmasıyla birlikte ülkemizin içinde bulunduğu son durum, yaşam hakkı ve savunma hakkını vazgeçilmez haklar olarak gören biz savunma örgütünü derin biçimde kaygılandırmaktadır. Daha önce değişik platformlarda dile getirdiğimiz bu kaygılarımızı, bir kez de burada, bu anlamlı günde ifade etmek istiyorum. Ağrı Barosu olarak her ortamda ve her platformda 1982 Askeri darbenin ürünü olan ve birçok kez değişikliği uğrayan Anayasanın tümden değiştirilmesi, bu ülkede yaşayan tüm kesimlerin kendi diline ve kültürüne ait bir şeyler göreceği sivil demokratik bir Anayasaya ihtiyaç olduğunu dile getirip durduk. Bu ihtiyacın ne kadar yakıcı olduğunu her gün televizyon ekranlarına yansıyan acılı görüntülerle maalesef yeniden görüyor, yaşıyoruz. Bu anlamda Türkiye’ nin tüm demokratik ve toplumsal sorunlarını çözecek, eşit vatandaşlık temelinde bir arada yaşamanın koşullarını var edecek bir anayasanın gerekliliği kaçınılmazdır. Böyle bir anayasa başta TMK ve diğer anti demokratik tüm yasaların ortadan kaldırılmasını, çözüm sürecinin tüm tarafları tatmin edecek şekilde yeniden başlamasını kolaylaştıracaktır.
Tüm bu saldırı ve operasyonlara rağmen avukatlar ve baroların savunma hakkı ve insan hakları mücadelesinden vazgeçmeyecekleri bilinmelidir. Avukatlar, yargıya ayak bağı değil; savunma hakkının ve adil yargılanma hakkının teminatıdır. Bu nedenle avukat ile mücadeleyi suç ve suçlu ile mücadelenin bir parçası olarak kabul eden uygulamalar sona erdirilmelidir. Zira bu olumsuzluklara rağmen avukatlar ve barolar savunma hakkı ve insan hakları mücadelesinden vazgeçmeyecekleri bilinmelidir. Bu inançla “5 Nisan Avukatlar Gününüzü” tekrar en içten dileklerimle kutluyorum.
AĞRI BARO BAŞKANI
AV.ALİ ARTUK