BASINA VE KAMUOYUNA

            Bütün mesleki hayatını akılla, vicdanla ve cesaretle, karanlığı dağıtmak ve adaleti sağlamak çabasıyla geçiren Tahir ELÇİ’ yi karanlık bir saldırı ile kaybettik. Her şeyden önce bu saldırıyı kınıyor, dostumuza, meslektaşımıza Allah’tan rahmet, ailesine başsağlığı ve sabır diliyoruz.    

Nerede bir hak ihlali varsa bir hak savunucusu olarak orda bulundu. Dokunulmaz konulara dokundu, söylenemeyenleri söyledi, tabuları yıktı, rahatsız etti. Son birkaç aydır hakkında başlatılan linç kampanyasına, tehditlere, hukuksuz uygulamalara ve açılan davaya rağmen yılmadı, geri adım atmadı.

Barışçıl ve özgür bir ülkenin hayali peşinden gitti. Her zaman barış dedi, en zor koşullarda barış ısrarından vazgeçmedi. Bütün değerleri ile insanın, doğanın hakkını savundu,  ama bunun bedelini ağır bir şekilde ödedi.

Tahir ELÇİ yaşamının pusulası olan ve son açıklamasının son sözleri artık bizlerin emanetidir. "Biz bu tarihi bölgede birçok medeniyete beşiklik etmiş, ev sahipliği yapmış bu kadim bölgede, insanlığın bu ortak mekânında silah, çatışma, operasyon istemiyoruz. Savaşlar, çatışmalar, silahlar, operasyonlar bu alandan uzak olsun diyoruz" 

Biz bu emanete sahip çıkacağız.

Ancak bizler dostları ve meslektaşları olarak Tahir ELÇİ’ nin güpegündüz insanların gözü önünde katledilişinin karanlıkta kalmasına müsaade etmeyeceğiz. Hakikat ortaya çıkana ve adalet sağlanıncaya kadar bu katliamın takipçisi olacağız. Çünkü bu devletin Tahir ELÇİ’ ye ve iki gün önce  cenazesine katılan on binlerce insana hakikati ortaya çıkarma ve adaleti sağlama borcu var. 01.12.2015

Kamuoyuna saygı ile sunulur.